22 - Şubat - 2018

Hiç sordunuz mu kendinize bu yazarlar neden yazıyor, neden kelimeler boyunca anlatıyor acıları, mutlulukları? Bunları yazarken ki ruh hallerini hiç mi merak etmediniz? Ne düşündüklerini ne yaşadıklarını, kitabın yazar için ne ifade ettiğini hiç düşünmediniz değil mi?

Ben size “Neden. Neden bunları hiç sorgulamadınız=” diye sorsam arsız olanlarınız seni ilgilendirmez gibisinden, çekingen olanlarınız ise genellikle bilmiyorum diyerek konuyu sonsuza dek kapatmaya çalışacaklardı lakin ben bu konuyu kağıtlara dökmesem içimde kalan ukte beni mezarımda dahi yalnız bırakmayacaktı. Yalnız yaşamayı kabullenmiş ve bu duruma kendini tamamen ada0te etmiş bir insanın içinde kalan uktenin ne kadar acı verici olduğunu hissetseniz böylelerine acırdınız. Asla acımayınız böylelerine, onlar hayatında yapması gerektikleri şeyleri belki çekingenlik, belki de umursamazlıktan ötürü yapmayışının yarattığı kboşluğu doldurmakta olan ukteyle, eceline kadar yaşamak zoruna kalmanın acısını fazlasıyla tadacaktır.

Şimdi soruyorum sizlere tekrardan “Hiç mi merak etmediniz bu kitapların nası, ne şekilde, ne ortamlarda, nasıl hayatlarda hangi durumlarda… yazıldığını?” Etmelisiniz!

Hepimiz illaki Tom Sawyer adlı kitabı duymuşuzdur, hatta bazılarımız okumuştur. Yazarın hayatı hakkında bir fikri olan var mı, onu da geçtim yazarını bilen var mı? “Mark TWAIN” HAYATININ EN AZINDAN BİR ÖZETİNİ OKUSAYDINIZ Bay Twain’in insomnia hastalığı, yani uykusuzluk hastalığı vardı. Bakın belki de şimdi biraz ilginizi çekmiş olmalı, Bu hastalığını eceline kadar yenemeyen Bay Twain yapıtlarını sürekli geceleri yazmıştır ve akıllarda kalacak bir cümle kurmuştur akrabalarına karşı,

“Bana güzel bir yatak verin, size ölümsüz başyapıtlar vereyim.”

Herkesin çok fazla etkilendiği Romeo ve Juilet’i düşünün. Bu tiyatro eserini yazsa yazsa Shakespeare yazar öyle değil mi? Düşünebiliyormusunuz böyle bir başyapıtı ağzı kokan fakir birinin yazdığını. Eseri düşündüğünde böyle bir durum aklınızın ucundan geçmez zira kendi hayatındaki zorlukları düşünürken bunları kaleme alamaz bir insan.

Shakespare ise zamanının en zengin tüccarlarından birinin oğlu oluyordu. Hayatı tamamen toz pembe olmasa da bir Mark Twain’in hayatı kadar da kötü değildi. Düşüncelerini ve yaşantısı içerisinden Romeo ve Juilet, Kral Lear gibi başyapıtlar bırakabilecek kadar güzel bir hayatı vardı.

“Hiçten hiç doğar ancak, bir şeyler söyle”

-Lear, 1. Sahne

Herkesin bir hayatı ve yazmak için sebepleri vardır. Belki bir yazarın ne için yazdığını bilemezsin lakin yaşantısını bilerek okuduğun her yazardan daha çok hayat dersi alacağından emin olmalısın.

Düşün şimdi, Mark Twqain insomnia olmasaydı yazar olacak ve Tom Sawyer gibi bir kitabı yazacak mıydı? Ya da Shakespeare babası ya fakir olsaydı. Romeo ve Juliet gibi bir başyapıtı sayfalara dökebilirmiydi? Hayatta en değerli şeylerden biride tecrübedir. Para gelip geçicidir, tecrübe ise sabittir hayatımızda ve asla unutma tecrübe genellikle yaşayarak kazanılsa da okuyarak da kazanılabilir.