Hatalar, hayalarıma atılmış bir tekme
yıldızlar geçiyor gözümün önünden
ileride de ipini koparan bir tekne
yerinde olmak isterdim,
ne de güzel kaçıyor be
ardından ne idüğü belirsiz bir sis beliriyor
ya da fena dayak yiyorum,
üstelik hiç de aç değilim
farkında da değilim ne olduğunun,
ne bittiğinin
sanıyorum ki; yağmur da yağıyor
belki de sadece burnum kanıyordur
kim bilir, ben bilmiyorum
hem neden hayat bu kadar asabi
canımın altı tutmuş, yetmez mi
siyah bir gökyüzü görüyorum, artık yıldızlar da kayıp
ölesiye sabit duruyorum,
her şey fink atıyor
şimdi daha şiddetli dönüyor başım
sanki beş kişi üzerime çullanmış
girmişim bir meydan dayağına
kalkar gibi oluyorum, bir darbe daha
çaresiz kapanıyorum mide boşluğuma
yetmiyor olacak ki, kulağımda çanlar
ezan sesi gibi yükseliyor,
avlumda çıkıyor canlar
alışıp, acıyı hissetmiyorum
bir zaman sonra der iken böyle
yirmi küsür yıl geçti ama
hayat hayalarımı tekmeliyor hâlâ!